Mommy__ İstanbul sözleşmesinde BANA GÖRE yanlış olan şöyle bir madde vardı; kadın ve erkek arasında bir şiddet, taciz veya tecavüz durumu ile mahkeme açılırsa eğer sözleşmeye göre şahit ve kanıt aranmıyor ve kadının beyanı esas alınıyor, durumun doğrulığu veya yanlışlığı ortaya çıkana kadar minimum 6 ay 1 yıl ERKEK TUTUKLU oluyor. İlk başta tutuklu olarak gözaltına alınan erkek, karşı dava olarak incelenme talep ettiğinde YİNE ŞAHİT aranmıyor ama varsa eğer kanıt sunuluyor mahkeme sonucunda eğer beyan yanlışsa serbest bırakılıyor. Bu ucu çok açık bir durumdur ve ülkemizde inanın yanlış beyan ile karşı tarafı zan altında bırakacak kişi İstanbul sözleşmesi olmadığı zamanda bile gırla giderken bu durumda patlama yaşardı. Kadına şiddeti tacizi tecavüzü normal şartlarda sözleşme olmadan bile adalete uygun bir biçimde çözemiyorken, böyle bir maddeyle bir de erkeğe şiddet ve sözleşmeyi suistimal etme meselesi ortaya çıkıyor. şiddeti önlemenin tacizi tecavüzü yargılamanın yolunun İstanbul sözleşmesi olduğunu düşünmüyorum, daha caydırıcı sonuçları olan ve UCU AÇIK OLMAYAN şeyler devreye sokulmalı.
LGBT hakları mevzusuna herkes değinmiş ama bence onlardan önce bu dediğim konu daha çok dikkat çekilmesi gereken bir konu.