Ben de öyleyim. Bebek doğana kadar çok aktif bir hayatım vardı. İş-okul vs. Tiyatro, sinema, bale, konser derken hiç durmazdım. Eşimle birbirimize vakit ayırabilirdik. Kırk gün annem ve kv geldi, yardım etti. Sonrasında istemedim. Annem anlamıyordu, kv çenesi ile darlıyordu. Oğlum daha dört aylık bile olmadı ama ben çok bunaldım. Ayrıca yakında işe başlayacağım. Onun stresi var. Benim de aklıma sürekli kötü şeyler geliyor. Sürekli kaynanamın ve eltimin lafları kafamda dönüyor. Kendi kendime sinirleniyorum. Nas-felak okuyorum ama sakinleşemiyorum. Eşim yardımcı ama annesinin kötü niyetli olduğuna inanmıyor. Mümkün oldukça az konuşup görüşüyorum ama telefondan bile eşimle konuşurken o dilini tutamayıp bana salça oluyor günümü mahvediyor. Çok kıskanç aynı dediğiniz gibi güzel olana bu güzel diyemeyen bende gördüğü yemeği koşa koşa gidip elli kere yapan biri kaynanam. Herkese güzel, hamilelik yakıştı, elbisesi yakışmış vs der bana asla tek kelime iltifat edemez kıskançlıktan. Bizim huzurumuzu kıskanırlar. Eltim de aynı şekilde sürekli kendi çocuğuyla, hamileliği ile benim sürecimi kıyaslar gözü kalır meraktan geberir bizim hayatımızı öğrenmek için can atar… Allah’a havale ediyorum. Bu günler de geçecek diyorum. Bu çocuk elbet Allah’ın izni ile büyüyecek. Allah haklıya hakkını verir. Eşime olan sevgimden sabrediyorum ve çocuğum büyüsün diye gün sayıyorum. Ama hayattan tat almak için benim de kendime vakit ayırmaya bir kuaföre gitmeye bir dışarı tek başıma çıkabilmeye ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Sabır… Bizim de sınavımız yalnızlık ve bu tarz karanlık kalpli insanlar olsun. Çocuklarımız sağlıklı olsun da…