35lavanta güzel kardeşim bu konu çok fazla soruluyor, o yüzden detaylı bir açıklama yapmanın faydalı olacağı kanaatindeyim 😊
Öncelikle hükümler yalnızca Kur’an’la belirlenmez. Esas hüküm koyucu elbette Allah’tır ama Allah kendisi dışında hüküm verme yetkisini peygamberimize vermiştir: “Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, ezilip büzülüp kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.” (Tevbe, 9/29)
“Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab, 33/36)
Kur’an sadece 600 sayfalık bir kitap, içinde bütün hükümlerin yer alması nasıl mümkün olabilir? Bunun için ciltlerce olması gerekirdi. Erkeklerin altın ve ipek kullanımının haram olduğu net olarak hadislerle sabittir ama Kur’an’da geçmez. Yırtıcı kuşların etlerinin haram kılınması hiçbir ayette yoktur çünkü bu da bize peygamberimizin öğrettiği ayrıntılardandır. Adetli kadınlarla ilgili hükümler de hem ayet hem hadislerle belirlenmiştir. Örneğin adetli kadınlarla ilişkinin yasaklanması bizzat ayette geçer: “Hayız halinde iken kadınlardan uzaklaşın ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın”. Bunun dışındaki kısıtlamalar ise hadislerde yerini almıştır. Adet halinde namaz ve orucun yasaklanmasının delili şudur: Hz. Aişe, “Resûlullah zamanında ay hâlinden çıktığımızda bize oruçları kaza etmemiz emredilir, namazları kaza etmemiz ise emredilmezdi" demiştir. Demek ki adet halinde her iki ibadet terk ediliyor, sonrasında yalnızca orucun kazası tutuluyor. Adet halinde tavaf yapmak da yasaktır. Hz.Aişe hac sırasında adet görünce peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Hayız gördüğün zaman, temizleninceye kadar Beytullah’ı tavaf dışında, hacıların yaptığı diğer hac ibadetlerini yap”. Allah’ın evi hükmünde olan cami ve mescidlere girmek de yasak kapsamındadır: “Hiç bir hayızlı veya cünüp mescide giremez”. Kur’an okumadaki kısıtlama da aynı şekilde hadiste yerini almıştır: “Âdetli kadın ve cünüp olan kimse Kur’an’dan hiçbir şey okuyamaz”. Bu hükümden yalnızca dua içerikli surelerin dua amacıyla okunması istisna edilmiştir zira yasak kapsamında tutulması ibadet niyetiyle okunmasıyla ilgilidir.
Peki adet görmek kötü birşey mi ki bazı konularda kısıtlamalar getiriliyor? Bu soruya şu şekilde yanıt vermek mümkündür: Adetli kadınlar hakkındaki olumsuz imaj İslam’a ait değildir. İslamiyet dışındaki kimi topluluk ve inanışlarda adet olmak kadının aleyhine ve hatta utanç verici bir durum olarak telakki edilmiştir. Kadının iradesi dışında kalan, müdahale etme, değiştirme imkânı olmayan Allah vergisi bu durum sebebiyle aşağılanması kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Maalesef dinimizde bunun asla yeri olmadığı halde diğer topluluk ve inanışlardan nasibini almış ve dinimize bu şekilde birçok bidat girmiştir. Uğursuzluk taşıyacakları endişesiyle doğum tebriğine gitmeyerek yeni doğan bebeğe bakmayan ya da düğüne katılmayarak yeni gelinin çeyizine dokunmayan nice kadınlar vardır. Âdetli iken hamur yoğurmaktan kaçınan, turşu kurmayan, salça ve reçel yapmayan ya da sofradaki ekmeği bölmekten çekinen kadınların sayısı hiç de az değildir. Oysa peygamberimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça hassas davranmış ve ümmetine harika bir örneklik sergilemiştir. Hz.Aişe anlatıyor: “Ben âdetli iken bir şey içer sonra onu Hz. Peygambere uzatırdım, o da ağzını tam benim ağzımın değdiği yere koyarak içerdi. Yine ben âdetli iken kemikli etten bir parça ısırıp sonra onu Hz. Peygambere uzatırdım, o da ağzını tam benim ağzımın değdiği yere koyarak ısırırdı”. Başka bir rivayette de şunları söylüyor: “Ben âdetli olduğum halde Hz. Peygamber (sav) kucağıma yaslanır, Kur’an okurdu”. Yani dinimizde kadın adet halinde uzak durulması gereken pis bir varlık haline dönüşmez. Fakat bildiğimiz ve bilemeyeceğimiz birçok hikmet gereği Allah bu dönemde kadınları ibadetten muaf tutmuştur. Kadınların hayız halinde ibadet edememesini ceza olarak değil de nimet olarak görebilirsek çok şey değişir. Kadınlar fıtrat olarak bıkmaya erkeklerden daha yatkın şekilde yaratılmıştır. Bunu hayatımızın her alanında görebiliriz, adet zamanları bizim için Allah tarafından verilen küçük izin günleri ki geri kalan günlerde bıkmaya fırsat kalmadan devamlı şekilde ibadetlerimizi yapabilelim. Hem illa ibadet yapmaya hevesli olan ve yapmak isteyenler için bütün kapılar kapalı değildir, hükmün dışında kalan herşeyi yapmakta serbestiz, isteniyorsa zikir çekilir, dua edilir, Kur’an’ın anlamı okunur, internetten açıp Kur’an dinlenebilir, bir kardeşine sadece tebessüm etmesiyle dahi sevap kazanmaya devam edebilir. Allah hepimize dinini hakkıyla yaşamayı nasip etsin 🤲🏻❤️