iremaydinli Aah ah
Başakşehir Çam Sakura Şehir hastanesinde yaşadıklarım geldi aklıma.
Kızım henüz 60 günlük kadardı. Özel bir hastaneye gittik, çocuk aşırı tıkalı, agzindan köpükler çıkıyor. Canım doktorumuz yatış dedi muhakkak ama istersek masraf yapmayıp şehir hastanesinde de yatış yapabileceğimizi söyledi. Yapılacak tüm mudahaleleri not etti. Biz de nasıl olsa ikisi de hastane dedik düştük yola.
Çocuğum zaten tıkalı idi yol boyunca daha da kötü oldu malesef. Hastaneye vardığımızda artık cok zpr nefes alıyordu. Triaj bölümünde saturasyonu 70lerde çıkınca oradaki doktor kızımı kapıp koştur koştur kırmızı alana gittik.
Kırmızı alanda içeri girdiğimizde kimse suratımıza bakmadı, bizi getiren doktor dahi şaşırdı. Acil bir şeyler yapılması gerekiyordu ancak biz bos yatak beklıyorduk.
Bi yatak boşaldı yatırdık.
Hiçbir şey yapılmadı! Evet hiçbir sey. Ne damar yolu açılma ne bir dinleme ne bir müdahale. Sürekli sesleniyordum, gelin bakın çocuğa çocuğum nefes alamıyor. En son hemsire geldi. Ben pespese sorular sordum, ben doktor değilim dedi gitti.
Bi doktor geldi, pratisyen hekim.
Çocuğun başında durdu,
Evet, cok tıkalı dedi.
Muayene etmeyecek misiniz? Ne zaman tedaviye başlanacak dedim.
Şuan sadece boş oksijen verebiliriz uzman doktor gelecek akşama doğru anca o zaman karar ne yapılacagina. Hem karar verilse bile yukarıda servis katı dolu, boş yatak yok, tedaviniz yataklar boşalmadan başlamaz dedi.
Ee, dedim ne olacak bu cocuga
Oksijeni açtı gitti
Ama çocuk ağızdan burundan köpükler çıkıyor yani.
Hemşireyi çağırıyorum bi serum fizyolojik getirin burnunu açalım aspire edelim, duymamazlıktan geliyorlar.
En son hastaneniz de tedaviniz de batsın diye xiye çıktık hastaneden.
Çocuğun rengi de gidince bi eczane önünde durduk hemen serum fizyolojik ve sırınga alıp bebeği tıkayan sıvıları çıkarmış oldum ve çocuk kendine geldi. Resmen Allahın izniyle hayatını kurtardım diyebilirim o an için. Çok yorulmuştu bebeğim uyuya kaldı. Geri döndük özel hastaneye ve tedavisi başladı. Çok zor günlerdi..
Bizim hatamız parayı düşünmek oldu o an için
Ancak nr doktor ne de biz kucağımızda nefes alamayan bir çocukla bu muamele ile karşılaşacağımızı beklemiyorduk.
Burada hata o nedenle bizde değil, işlevsiz, sistemsiz, liyakatsiz binaları dikip dikip içlerinde nitelik oluşturmayanlarda.
Koca koca binalarımız, şık ihtişamlı yapılarımız, het şeyin ‘eeen büyüğü’ bizde var çok şükür elhamdulillah maşallah inşallah. Ancak malesef artık slogan olmuş, “buraya sağ giren ölü çıkar” diye.
Burada ben doktor veya hemsire hatası olarak görmüyorum. Çünkü zaten o acilde duranlar yeni mezun, 2 yıllık belki saglık meslek mezunu vs gibi kişiler. 1 tane uzman doktor veriyorlar, doktor hem yukarıda randevulu hasta bakıyor, hem de vakit bulursa aşağıdaki acil hastalara bakmaya çalışıyor. Yukarısı cehennem kalabalığı zaten. Aşağıda henüz belki 5.-6.senesinde stajyer veya pratisyen hekim. Hemşirelerden 1i uzman oluyor o da herkese yetişmeye çalışıyor. Bu nedenle onların da işi epey zor.
E ne yapsın bu stajyerler, pratisyen hekimler?
Normalde özel hastanelerde bu gibi hekimleri uzman hekim yanında gözetiminde çalıştırıyorlar. Veya 4-5kişilik uzman hemsire kadrosunun yanına veriyorlar yeni mezunu. Acile, en önemli birime, başlarında kimse olmadan doldurmuyorlar yani.
İşte bu gibi sistemsel sorunlar yüzünden olan biz hastalara oluyor. Çünkü sağlık hata tanımıyor. İmkanı olan bir şekilde kendini kurtarıyor. Ancak her seyin içi boşaltıldığı gibi eger bu sistem de düzelmezse, bizi ne bekliyor tam olarak kestiremiyorum..
Cok gecmis olsun. İçimi döktüm resmen :)