Merhabalar, oğlumu ekransiz büyütme hedefim vardi ve öyle de gidiyorduk, taa ki ben hamile olup hastalanip bebegime buyukanneler bakmaya başlayana kadar 🙄
Oncelikle çocuğumun benim en büyük işbirlikcim olduğunu soyleyebiliriim.
Kendisi halihazirda yeme reddi olmayan, durdugu yerde aglamayan bir bebekti. Beni dikkatle dinlemeyi severdi. Bu her çocuğun karakterinde olmuyor. Bazi çocuklar iştahsız veya anne kucağı için yanıp tutuşur yapıda olabiliyor, bu kimsenin sucu değil. Tamamen yapısal ve elbette ki tolere edilebilir.
Ancak sureci anlatmam icin yapısından da bahsetmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Ben bebeğini ’tek büyütenler’denim. Eşim cocuklarin uyanik oldugu hicbir vakitte evde yok. Gece 2,30a kadar gelmiyor. Yakınımda oturan aile bireylerim de yok ancak annemlerde araba var ve bizi alip gezmeye gotururler.
Bu şartlar altında biz günü genelde oyun oynayarak, etkinlik yaparak, bazen şarkı açıp dans ederek veya ev işleri yaparak geciriyorduk. Zaten günün en buyuk kısmı ben ev işi yaparken onjn keyifle beni seyretmesi veya o an oyalanmasi icin eline verdiğim ufak tefek malzemelerle oynamasi ile geçiyordu. Bir de yemek kısmı var tabi..
O zamanlar da adeta bir mizansen dönüyordu. 1 yaşından önce şarkı söyleyerek yediren ben, 1 yaşından sonra artik bir tiyatrocuydum😊 masal anlatiyordum, yaşadığımı olaylari tekrar konuşuyorduk gibi gibi.. Ancak tabiki bu süreçte oglum tvnin de telefonun da ne olduğunu biliyordu. Yasak hiçbir zaman olmadi. Ama evde surekli açık bir tv de olmadi. Pek ilgisini çektiğini soyleyemem cunku ona uyaran olacak daha eglenceli bir sey vardi, annesi! :)
18.ayde ben hamile kaldim ve malesef surecimiz sekteye ugradi. Düşük tehlikesinden dolayi sadece yatabiliyordum, mide bulantisindan dolayi yemek gormek bile istemiyordum. Annem de yedirme isini telefona baktirarak yapmaya başlamıştı.
Neyse ki hastalik surecim 4-5 ay sonra hafifleyince- havalar da ısınınca- artik bebegimle daha cok dışarıda zaman geçirmeye başlamıştık ve boylelikle ekrandan yine uzaklaşmışti.
Şuanda 3 yaşında, bu kardeş hengamesi içinde taviz verdiğimiz çok oldu ancak yine de ölçülü bir sekilde ekran maruziyeti yaşadığını düşünüyorum. Eylul zamani kreşe gittikten sonra daha da bir toparlayacagina inanıyorum.
Bu arada suan kardeşi de 9,5 aylik, henuz telefonla tanismadi, tvyi tanıyor ancak izleyerek maruz kalmadi. Bilmem, hic ilgisini cekecek vaktimiz bile olmuyor, gunler cok hızlı :)
Ekran oyle birsey ki, her şeyde olduğu gibi ‘fazlası’ zarar. Ölçülü, itidalli ve ‘kumandan’ siz olursaniz, içine çocuğunuzun kapılıp gitmesine müsaade etmezsiniz. Sadece tv degil, etrafımızdaki her şey bir zaman sonra fazla maruz kalindiginda bizim için zararli hale gelebilir. Kitap okumak bile! (Bunun nedeni, psikologlara göre, gerçek dünyadan kopma, gerçekle hayali ayırt edememe, somut olaylarda degerlendirme yapmada güçlük vb durumlara sebebiyet vermesi…)