Merhaba sevgili anneler☺️
Tuna için okul araştırması yaparken Forum’dan da faydalandım. Ağırlıklı olarak “huyu değişirse diye göndermek istemiyorum” “bizi ne bekler bilmiyorum, cesaret edemiyorum” şeklinde yorumlarla karşılaştığım için sizlere okul deneyimimizden biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu deneyimi paylaşmamda beni teşvik eden şeylerden ve teşvik eden kişilerden bahsedeceğim.
Tuna 07.07.2018 doğumlu, ilgili ebeveynler olmamıza rağmen dil tembelliği sorununu aşamadık. Ev-iş yoğunluğumuzdan da kendisi epey sıkılmaktaydı. Bizde araştırmalarımız sonucu çok özel bir yer keşfettik. İlk görüşme anında bile içimizi ısıtan bu yere hemen güvendik ve bir süre beraber gidip gelince kaydını yaptırmaya karar verdik.
Tabii bu sırada bir heves herkesle paylaşmak istiyor insan. Ben bu konuda epey tepki aldım 2,5 yaşında olduğu için. “Daha çok küçük” “Yaşı kaç ki okula gönderiyorsun” “Ayyy kıyamam küçücük daha okula mı gidecek” “küçücük bu ya, yaş kaç?” gibi bir toplum başkasıyla karşılaştım. :)) Baya ihanet etmeyle falan suçlandığım oldu. :)) Bu da ne kadar doğru bir karar aldığımdan bir kere daha emin olmama sebep oldu açıkçası. Benim için o bir birey ve orayı sevdiyse orada kalacak. Çocuklarımızı kendi duygularımızın esiri yapmak bana hiç doğru gelmiyor. Çünkü bahsettiğim eleştiriler tamamen anne-babanın çocuğuna beslediği duygulardan yola çıkan eleştiriler. Elbette annelik güdüsü çok kıymetli ama onların ne istediği de öyle.☺️ Öğretmeniyle elektriği uymasaydı ya da ortam onu huzursuz etseydi başka bir yer arayışına girecektim. Neyse ki öyle olmadı.
İlk günümüz dışa dönük biri olmasından ve öğretmenine hemen ısınmasından dolayı olumlu geçti.
İkinci günümüz biraz daha uzundu. Yemek yemesinde sorun yaşamadık ve bir başkasının bez değiştirmesi olumsuz etkilemedi. (Bu süreçte müdürün odasında kameradan izledik, yanında değildik.)
Üçüncü gün beklemedik ve eve geldik. Hiç bir sorun yaşamadık. E tabii biraz hüzünlenmiş olabiliriz. :))
İlk 1-2 gün biraz endişeye kapıldım. Oryantasyon sürecinde olduğu için evde her şeye “Hayır!” diyen bir Tuniş vardı. Neyse ki öğretmeninin desteği ile hemen atlattık.
Anlık görüntü olmasa da her adımından haberdar eden bir uygulama kullanılıyor. Bu da oldukça iç rahatlatıcı.
Öğretmenleri evdeki sınırlarımıza saygı duyarak bir gün geçirmesini sağlıyor. (Ekstra yemek verilmemesi, tutturmalarına hayır demek gibi) Bu da çok özel ve güzel bir şey benim için.
Hafta içi her gün 10.00-15.00 arası okulda vakit geçiriyor.
Ağırlıklı olarak akranları ile birlikte etkinlikler yapıyor.
Dil gelişiminde belirgin bir fark henüz yok, başlayalı 3 hafta oldu ve dolu dolu 2 hafta gidebildi. Fakat bizi çok sevindiren şey kısa sürede hayatına bir kaç kelime eklenmesi ve olayları anlatma konusunda çok hevesli olması.
Eve gelince birlikte geçirdiğimiz vakit çok daha kaliteli hale geldi.
Okul sonu eve dönmeye çok hevesli olmadığını söyleyebilirim.
Bu kısa sürede Tuna’ya kazandırdığı en olumlu özellik bence sabretmeyi tam anlamıyla kavraması.
Dikkat Ettiklerim
Öğretmenlerinin mezuniyet durumu, öğretmenlerin güncel olması, okulun ebeveyn yorumları, Tuna ile olan iletişimleri, beslenme programı, yemek hazırlığında kullanılanlar, kullanılan kırtasiye malzemeleri, yapılan etkinliklerin sonuç ilişkili olması ve öğretmenlerden personellerine dahi hepsinin çocukların seviyesine inerek iletişim kurabiliyor olması. 🥰
Tabii daha yolun başındayız ama ben hayatımıza güzellikler katmaya devam edeceğine eminim. Okul düşüncesi olan annelerimiz varsa hiç düşünmesin derim. Eğer güvendiğiniz bir yerse içiniz rahat bir şekilde emanet edebilirsiniz. Kendi başına vakit geçirmesi, eğlenmesi ve her gün biraz daha değişmesine şahit olmak çok çok güzel.
Umarım birilerine faydası dokunur. 💜 Buraya bir ilk okul günü anısı da bırakalım. :))
