Esma_1 bizim de öyle. Ben savaşlarımı seçmeyi tercih ettim. Giyim benim için çok büyük bir sorun değil, mevsimine uygun kıyafetleri boyunun yetiştiği dolapta, kendi seçer giyinir. Dışarı çıkarken illa bir şunu giymicem bunu giymicem yaşarız. Tamam o zaman üşürsen diye hangisini yanımıza alalım derim, genelde üşür de zaten dış kapıya çıkınca. Biraz hareketlerinin sonucunu görmesini sağlamak bu inat döneminde iyi oluyor bence. Paylaşma zaten apayrı bir konu. Biri gelecekse önceden hazırlık yapıyoruz, paylaşmak istediği oyuncaklar açıkta duruyor sadece. Onlarla da istediği gibi oynamazsa sinirleniyor falan, herkes istediği gibi oynayabilir buna karışamazsın, bir dahakine paylaşmak istemezsen çıkarmazsın diyorum. Biriyle ilk defa konuşacaksa beraber gidelim istiyor, söze ilk ben giriyorum falan. Ama şey diyordum, mesela annesi babası gelip sana benimle oynamak ister misin derse oynar mısın yoksa çocuğun gelmesini mı istersin? Çocuğu seçiyor tabii ki, o zaman ben merhaba derim sen de oyun oynamayı teklif edersin anlaştık mı diyorum. Genelde anlaşıyor. Ben de çok inatçı bir çocuktum, o yüzden o anlaşılmama sinirini çok iyi anlıyorum. İnat için iki kişi gerekli, kendini tehlikeye atmıyorsa denesin görsün.