Bsnl ben ilaçsız atlattım. Benim bir de intihar deneyimlerim vardı. Ağır depresyon, anksiyete, panik atak ve takıntılar ile savaşıyordum üstüne bir de tükenmişlik sendromu dediler. Doktor ilacı verirken bile ailemi çağırıp dozlarını siz kontrol edin fazla doz alıp kendine zarar vermesin demişti. 1 hafta kadar kullandım hepsini sonra dedim ki “bunlar sadece bir ilaç ben intihar etmek istediğim zaman kalkıp bana sarılabilecek mi? Ben ağladığım zaman gözyaşlarımı silecek mi? Hayır. Ben kafada bitirmediğim zaman istersem günde 20 ilaç içeyim aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayacağım.” İşte bu söz benim dönüm noktam oldu. İlaçlara bağımlı olmak istemiyordum anında bıraktım. Önce panik atak krizi geldiğinde kendimi nasıl telkinleyeceğimi araştırıp, kendimi dinleyerek yöntemler geliştirdim. Genelde aşırı sinirlendiğimde, üzüldüğümde ya da korktuğumda kriz geçiriyordum. Böyle anlarla karşı karşıya kaldığımda önce olayı kafamda sakince bi gözden geçirdim. “Neden böyle oldu? Kızmamın, üzülmemin, korkmamın sebebi neydi? Bu bana zarar verebilir mi?” Kendimce cevapladıktan sonra yetersiz geliyor ve atak yine de başlıyorsa, nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum, ve “yalnız olmadığımı, bunu her insanın yaşadığını” hatırlatıyordum. Bir de kendimi hep umursamaz biri yapmaya çalıştım ve başardım. Artık köy yanıyor deseler oturup sadece izlerim. Önceden mesela sevgilim benden ayrılsın eve ambulanslar geliyordu şimdi kocam “boşanalım” dese mimik oynamaz. Bu da beynimin geliştirdiği bir savunma yöntemi sanırım. Senelerce anksiyete vs savaşıp en sonunda umursamaz biri yaptı beni. İyi de oldu aslında.